Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bolivya'da Salar de Uyuni Tuz Gölü

Burası Bolivya, Adına dünyanın en büyük yer aynası deniliyor. Bunun nedeni burada çekilen fotoğraflarda saklı. Güneybatı Bolivya'daki dünyanın en büyük tuz gölünün inanılmaz bir özelliği var. Bir karış yüksekliğindeki sığ sular, gökyüzünü bir ayna gibi yansıtıyor. Hiç bir dalga ve hareketin olmadığı bu uçsuz bucaksız suya bakanlar sanki gökyüzünü ve bulutları yere inmiş gibi görüyor. Salar De Uyuni adıyla bilenen bu uçsuz düz ova dünyanın en egzotik yerlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Büyüklüğü ve pürüzsüz yüzeyi sayesinde ayna gibi bir yansıtma özelliğine sahip olan bu dev tuz gölü, uydular tarafından da yararlanılan en büyük yeryüzü aynası durumunda. Uydular test ve kalibrasyon ayarlarını buraya göre yapıyor.

Porsche Müzesi

Porsche Museum

Değerini Bilmek

Vaktiyle ergin bir şeyh, yıllarca yanında yetiştirdiği müridini imtihan etmek ister. Onun eline iri bir pırlanta verip: “Oğlum” der “Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir. ” Mürit elinde pırlanta bir bakkal dükkanına girer ve “Şunu alır mısınız?” diye sorar . Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği mücevheri alır; elinde evirir çevirir; sonra: “Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın” der. Mürit teşekkür edip çıkar. Bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği mücevhere ancak bir beş lira vermeye razı olur. Üçüncü olarak semerciye gidir: Buna ne verirsiniz?” diye sorar Semerci şöyle bir bakar, “Bu der “benim semerlere iyi süs olur. Bundan “kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm.” Mürit en son olarak kuyumcuya gider. Kuyumcu mücevheri görünce yerinden fırlar. “Bu kadar büyük pırlantıya nereden buldun?” diye hayretl

Tepkisizlik

Psikolojik harekât ile insanı şartlandırmak ve istenilen yönde hareket ettirmek veya tepkisiz bırakmak mümkündür. Psikiyatrist Prof. Dr. Kerem Doksat, “Pavlov’un köpekleri ve refleks kırılması” başlıklı yazısında konuyu inceliyor. “Bilirsiniz, ünlü Rus fizyolog Pavlov, köpeklerine et verirken zil çalınca ve bunu çok kez tekrarlayınca, zil sesini işittiğinde et görmeden de hayvanın salyası akmaya başlar. Bu, ’şartlı refleks’tir. ( ... ) Hiçbirimiz dünyaya Türk, Meksikalı, Sünni veya Katolik olarak gelmeyiz. Bunlar bize öğretilen değerler, bir başka deyişle, şartlı reflekslerdir. Eğer pekiştirilmezlerse, zamanla sönerler. Bir gün Pavlov’un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kısmı boğulur, bir kısmı da günlerce korkuyla titreşir çünkü ölümden zor kurtulmuşlardır. Kurtarılabilenler tekrar enstitüye toplanır. Pavlov zil çalar, köpeklerde tık yoktur. Şu müthiş sonuca varır Pavlov: ‘Ağır travmalar, şartlı refleksleri ortadan kaldırmaktadır.’ (...) Pavlov’un köpeklerindeki gibi, ağır travm

Marka ve isimlere bak

Paraşütünüzü Kim Hazırlıyor?

Charles Plumb Vietnamda uçmuş, ABD Hava Harp Okulu mezunu bir pilottu. Savaş sırasında yaptığı 75.inci uçuşta, yerden havaya atılan güdümlü bir füze tarafından vuruldu. Derhal kendini fırlatıp paraşütle bir ormanın içine düştü. Kısa bir sure sonra da Vietkonglar tarafından yakalandı ve tam 6 yıl kuzey Vietnamda esir olarak tutuldu. Bugün Charles Plumb yaşadığı bu tecrübe hakkında insanlara ders vermektedir. Bir gün Charles ve eşi restoranda yemek yerlerken bir adam masalarına yaklaşır ve şaşkınlık içinde çığlık atar: - Aman Allahım! Sen Plumb'sın. Vietnam'da jet pilotuydun, Kitty Hawk havaalanından. Uçağın düşmüştü! - Evet ama sen nereden biliyorsun bunu? der eski pilot Plumb - Biliyorum çünkü uçuş öncesi senin paraşütünü ben hazırlamıştım. Plumb hayretler içindeydi. Adam elini Plumbun omuzuna atar: - Anladığım kadarıyla paraşüt işe yaramış Plumb evet anlamında kafasını sallar. - Eğer işe yaramasaydı şu anda burada değildim. Plumb o gece, restoranda masaya gelen adamı düşünmekt