Bu çocuklara bulaşmayın...

Küçük bir kız öğretmeni ile balinalar hakkında konuşuyordu.

Öğretmen bir balinanın insanı yutmasının fiziksel olarak imkansız
olduğunu söyledi, çünkü balinaların boğazı çok küçüktü.

Küçük kız Jonah'ı (Yunus peygamber) bir balinanın yuttuğunu söyledi,

Sinirlenen öğretmen balinanın insanı yutamayacağını tekrarladı, bu
imkansızdı.

Küçük kız niye dedi, "Cennete gittiğim zaman Jonah'a soracağım"

Öğretmen "Ya Jonah cehenneme gittiyse?" diye yanıtladı.

Küçük kız " O zaman sen sorarsın"

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir anaokulu öğretmeni sınıftaki çocuklar resim yaparken, onları
seyrediyordu. Her çocuğun çalışmasına bakmak için sınıfta dolanıyordu.

Gayretli bir şekilde çalışan küçük bir kızın yanında gittiğinde, ona
ne çizdiğini sordu.
Kız yanıtla dı, "Tanrıyı çiziyorum"

Öğretmen duraksadı ve sordu, "Ama hiç kimse Tanrının neye benzediğini bilmiyor"

Kız kafasını kaldırmadan yanıtladı,



"Birazdan öğrenecekler"

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir gün küçük bir kız oturup annesinin mutfakta bulaşıkları
yıkamasını seyrediyordu. Aniden annesinin saçlarında beyazlar olduğunu
fark etti.
Annesine baktı ve merakla sordu, "Neden saçında beyazlar var anne?"

Annesi yanıtladı, "Her yanl ış yaptığında, beni kızdırdığında, mutsuz
ettiğinde, saçlarımdan biri beyazlar"

Küçük kız bu cevap üzerinde bir süre düşündü ve sonra sordu,

"Anne, anneannemin tüm saçları nasıl bembeyaz oldu?"

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklar hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi, Öğretmen her birini
bir fotoğraf almaya ikna etmeye çalışıyordu.

" Düşünün, büyüdüğünüz zaman bu fotoğrafa bakıp 'Bu Jennifer, o
avukat,' veya 'bu Michael, o doktor' demek ne kadar güzel olur"

Sınıfın arkasından zayıf bir ses çınlar

"Ve bu öğretmen, o öldü."

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklar öğle yemeği için Katolik ilkokulunun kafeteryasında sıraya
girmişlerdi. Masanın başında büyük bir elma yığını vardı, rahibe bir
not yazıp elma tepsisinin üzerine asmıştı:

"Sadece BİR tane alın. Tanrı izliyor"

Sırada biraz daha ilerleyince, masanın diğer ucunda büyük bir
çukulatalı çörek yığını vardı.

Bir çocuk not yazmıştı,

"İstediğiniz kadar alın. Tanrı elmaları gözlüyor"

Yorumlar