Ana içeriğe atla

İş Dünyasında Gençler ve Kariyer Planları Üzerine...


Dünya değişiyor, çalışma alışkanlıkları değişiyor, şirkete bağlılık gibi kavramlar artık anlamsız. Bu değişim dün kapımızı çalmış da değil hani. Türk iş dünyasının bir kısmı hala değişime direniyor. Bunlardan bazıları, Sabah Gazetesinden Burçak Güven’in konuştuğu yöneticiler ve İK uzmanları.  

Bu haberde Güven İş'te İnsan adlı web sitesinde "İş Dünyasında Düdüklü Tencere Basıncı" adlı makalesinde şöyle diyor: 

“İş hayatına yeni yeni girmekte olan genç jenerasyonun davranış kalıpları, beklentileri, farklı bakış açıları uzunca zamandır iş dünyasında tartışma konusu.
Konuştuğum yöneticilerle ve İK uzmanlarının önemli bir kısmı, gençlerin işe bakışından ve davranışlarından ciddi şekilde şikayetçi. En sık duyduğum eleştiriler fazla cefa çekmeden hızla sefa sürmek istedikleri, yani kariyer basamaklarını çıkarken geçilmesi gereken meşakkatli yollara tahammülleri olmadığı yönünde. Bunu şu şikayetler izliyor:
Kolayca terfi etmek istiyorlar, uzun çalışma saatleri ve iş için özveride bulunma konusunda isteksizlikler, sebat etmiyorlar, çabuk sıkılıp hızla değişiklik arayışına giriyorlar, şirket sadakati geliştiremedikleri için güvenilmezler, aşırı alıngan ve hassas oldukları için eleştiriye, zorlamaya kötü tepki verip ‘pire için yorgan’ yakıyorlar, sürekli pohpohlanmaya ihtiyaç duyuyor, beğenilmemeye tahammül edemiyorlar…”


Değişime ayak uyduramayan yöneticiler koltuklarında oturdukça, “şirkete bağlılık” ayaklarıyla koltuklarına sarıldıkça, elbette yukarıdaki cümleleri duymak doğal olur.  
Bir yöneticiden beklenen “yönetmek ve liderlik etmek” ise, değişime direnen bu tür yöneticilerin ne yönettiğini ne de liderlik ettiğini söyleyebiliriz.




Şirkete bağlılık yaratmanın anlamsız olduğunu savunuyorum. İşine ve hedeflerine bağlı çalışmayı tercih edenlerin asıl “yetenekli” çalışanlar olduğuna inanıyorum.   Yetenekleri elde tutmak da kolay değil elbet. Şirketiniz 5 yıl öncesinin teknolojisini kullanıyorsa, iletişim araçlarından korktuğundan çalışanlarına kullanımı kapatıyorsa, yöneticileri hala ısrarla kendi dönemlerinin tarzlarını uygulamakta ısrarcıysa, elbette yetenekli, yenilikçi insanları elde tutmak zor olacaktır.  Şirketinizi ve kendinizi değişen dengelere uyum sağlayacak hale getirmezseniz, gelişen teknolojilerin getirdiği yeni çalışma ve yaşam alışkanlıklarına uyum sağlayamazsanız, işiniz gerçekten zor. Pozisyonunuz da sallantıda demektir!


Devir hız devri. Şirketler çalışanlarından performans bekliyorsa, çalışanlar da şirketlerinden “zamana ayak uydurabilme” becerisi bekliyor. Zamana ayak uyduramayan ortamlarda yeteneklerinin yok olup gideceğini çok iyi biliyor Gen Y.  “Kriz var, ucuza yeteneği kapatırım” ya da “ Bu ortamda işin olduğuna dua et” tarzı dönemler geride kalıyor. Bir gerçek var ki yetenekli ve güvenli insanlar, hedefleri ile şirketin hedefleri birleşmediği sürece, hiç bir zaman tek bir şirkete bağlı olmazlar.  Bu ne bugün böyle ne de dün böyleydi.
Şirketler, istedikleri zaman, istedikleri sebeple, kriz olsun olmasın, reorganizasyon olsun olmasın, şirketine bağlı çalışanları bir hamlede işten çıkartabiliyorsa, çalışanlarda, kendi değerleriyle şirketin değerleri uyuşmadığında, ayrılma hakkına sahiptir. (Üstelik onlar size 45 gün süre vermek zorunda, siz ansızın bir Cuma akşamı kapıya koyabilirken.)   


Eskiden çalışanlar bu gücü kendilerinde görmediğinden, şirketler kırbaçlarını istediği gibi savurabiliyordu.  Galiba güç artık çalışana geçiyor.  Şirketlerin öğrenme zamanı başlıyor. Hayırlı olsun. Bana kalırsa muhteşem bir dönüşüm yaşanıyor.


Şirket sadakatı geliştiremedikleri için Gen Y’nin güvenilmez olduklarını söyleyen yöneticilerin, sebep-sonuç ilişkilerine hayranlığım bir kez daha artıyor! Düşünüyorum da, yapılan bir dolu araştırmaları okuyup gençlere fetva veren yöneticiler, söylediklerini işitmiyor belki de. Gen Y müthiş bir bilgi birikimi, özgüveni, cesareti ve paylaşımcı yapısıyla yanınızda.  Dönün kendinize bir bakın.  Şirketinizi bugünün şartlarına uyduramadığınızdan, bir yönetici olarak trendleri ve teknolojik gelişmeleri takip edemediğinizden dolayı, bugün sudan çıkmış balığa döndüyseniz, sorun kimde?

 Değişimi anlamakta zorluk çekenlere, yukarıda Burçak Güven’in tariff ettiği cümleleri yeniden anlamlandırmalarını öneriyorum. Gelin birlikte yapalım bu işi: 

 - Kolayca terfi etmek istiyorlarKariyer yollarını görmek istiyorlar.
(kurmuş olduğunuz kariyer havuzlarının kağıtta değil, aksiyonda olup olmadığını görmek istiyorlar. Siz sunamıyorsanız, arayışlarına devam ediyorlar.) 

 - Uzun çalışma saatleri ve iş için özveride bulunma konusunda isteksizlikler:  Kariyer ve Özel hayatlarında dengeyi tercih ediyorlar.
(Baby boomer jenerasyonu gibi 7/24 ofiste veresiye çalışmayı tercih etmiyorlar. Haftada 45 saatlik iş için maaş alıyorlarsa, buna saygı göstermenizi bekliyorlar. Daha fazla çalışmalarını istiyorsanız, izinlerini almanızı ve gereken ek ödemeyi yapmanızı rica ediyorlar. Hayatları işlerinden ibaret değil, özel hayatlarına da önem veriyorlar. Sizin süreçleriniz doğru işlemiyor, planlı çalışamıyorsunuz diye, onların her istediğinizde gece gündüz çalışmalarını beklemenizi garip bir “anlaşma” olarak görüyorlar. Süreçlerinizi daha düzenli ve işlerinizi planlı mı yapmak istiyorsunuz? Onlardan destek almayı deneyin, inanın teknolojiyi sizden daha iyi kullanıyor, sizden daha efektif çalışmayı beceriyorlar. Çoğu orta düzey ve üst düzey yönetici hala emaillerini yönetmeyi beceremediği gibi, yüz yüze olmazsa, iş yapamıyor!  ) 

 - Sebat etmiyorlar, çabuk sıkılıp hızla değişiklik arayışına giriyorlar: Bulundukları ortamda değişimi gerçekleştirebilme imkanlarını değerlendiriyorlar, ümit göremeyince ayrılıyorlar.
(Siz çalışanlarınızdan sürekli daha fazla verim ve kazanç bekliyorsunuz. Onlar da sizden. Basit değil mi? ) 

 - Şirket sadakati geliştiremedikleri için güvenilmezlerŞirkete bağlılık değil, işlere ve hedeflere bağlılık gösteriyorlar. Güvenilirler.
(Doğru. Şirkete sadakat diye bir beklentileri yok. Sizin her bir çalışanınıza sadakatiniz var mı? Olması mümkün değil. Beklenemez de. Onlar da aynısını yapıyor. Hani liderlik eğitimlerinde anlatıyoruz ya, herşey para değil, kişisel tatmin, gelişme, geliştirme daha önemli diye. Işte burada ondan bahsediyoruz. Lafta kalmasın, uygulamaya koyalım.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koç`tan bir deyiş

"Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, İşin varsa bir sıfır daha koymalısın, İş seninse üç sıfır daha koymalısın, İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha, Araban varsa bir sıfır, Yazlığın varsa bir sıfır daha, Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, Sağlığın varsa bir koyarsın başına, o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere..." -VEHBİ KOÇ

Sigaralara yapılan Zam ve 2010 Sigara Fiyatları

Japan Tobacco JTI Zamlı Sigara Fiyatları JT International (JTI), ürün fiyatlarını yarından itibaren geçerli olmak üzere artırdı. JTI İzmir Torbalı tesislerinde üretilen Camel, Salem, Winston, Monte Carlo, More, Anadolu, LD ve Glamour sigaralarının fiyatlarının yarından itibaren geçerli olmak üzere artırıldığı belirtildi. 2010 Sigara Fiyat Listesi JTI Japan Tobacco International ürünlerinin eski ve yeni zamlı fiyatları… SİGARA MARKASI ESKİ FİYAT (TL) YENİ FİYATLAR (TL) Salem (Kısa) 5,00 5,50 Salem (Uzun) 5,25 5,75 Glamour 5,00 5,50 CAMEL natural flavor 5,00 5,50 CAMEL 4,60 5,00 Winston Premier 5,00 5,50 Winston (Kısa) 3,90 4,25 Winston (Uzun) 4,00 4,40 Winston Superslims 4,00 4,40 Monte Carlo (Kısa) 3,00 3,50 M

Apple Vision Pro ve Meta Quest 3: 2023'ün En Çok Beklenen AR/VR Karma Gerçeklik Gözlüklerinin Karşılaştırması

Sonunda resmi olarak duyruldu: Apple'ın Vision Pro AR/VR (karma gerçeklik) gözlüğü, düzenli olarak her yılın Haziran ayı başında düzenlenen WWDC etkinliği sırasında tanıtıldı. Çok ilginç bulabileceğiniz üzere, bu tanıtım, Meta'nın kendi gelecek AR/VR gözlüğü – Quest 3'ü tanıtmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Önümüzdeki bir yıl içinde en popüler karma gerçeklik gözlüklerinin bu ikisi olacağını varsaymak yanıltıcı olmaz, bu durum tamamen Apple'ın marka ağırlığına ve Quest 3'ün şu anda en popüler (ve tesadüfen, uygun fiyatlı) VR gözlüğü olan Meta Quest 2'nin bir halefi olmasına dayanmakta. Bu yüzden, duyurularından gördüğümüz ve şu an hakkında bildiğimiz şeylere dayanarak, bu iki ürünü erken bir karşılaştırma yapma ve yaşadığınız ülkenin pazarına giriş yaptığında hangisini almak isteyebileceğinize karar vermenize yardımcı olmak istedik.