Biraz da Tiyatro: Cemal Hünal'dan Aşk Kokusu

Oyuncu Cemal Hünal, son üç aydır Aşk Kokusu tiyatro oyunuyla izleyiciyle buluşuyor. Tiyatro tecrübesini çok önemseyen ve tiyatro yapmaktan keyif alan Hünal, aynı zamanda kendi senaryoları üzerinde mesai harcıyor. Derdinin hikaye anlatmak olduğunu söyleyen Hünal, eski dönemde geçen aksiyon senaryosu hazırlığında.

Cemal Hünal, oyunculuğa başlamadan önce yönetmen asistanlığı, animasyon prodüksiyonu ve at yetiştiriciliği gibi birçok alanda çalışmış. Hünal’ın oyunculuğa başlaması ise beklemediği bir zamanda gerçekleşmiş. Dublör olarak gittiği Çağan Irmak’ın yönetmenliğini yaptığı Ulak film setinde “Ulak” rolü ona verilmiş. Ulak’ın ardından “Issız Adam” filmindeki rolüyle hafızalara kazınan Cemal Hünal, sinema filmlerinin yanı sıra Adanalı, Asi, Kış Masalı dizilerinde de oynadı. Hünal’ın yeni heyecanları ise tiyatro oyunu “Aşk Kokusu” ve kendisinin yazdığı film senaryoları. Cemal Hünal yeni oyunu, senaryo çalışmaları ve yaşam tarzı hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Aşk Kokusu oyununda oynamaya nasıl karar verdiniz, proje size nasıl geldi?
Tiyatro eğitimi gördüm, okuldayken sahnede yer aldım ancak hiç gerçek, bilet alıp gelen seyircilerin karşında oynamamıştım. Tiyatro Şenay’ın sahibi olan arkadaşım Onur Şenay, beraber tiyatro yapalım önerisiyle geldi. Kendimi geliştirmek için sahne tecrübesine çok ihtiyacım olduğu için teklifini kabul ettim. Tiyatro yapmaktan çok keyif alıyorum, çok geliştirici benim açımdan. Performansımla anında yüzleşme fırsatı veriyor bana.



Nerelere turne için gidiyorsunuz, oyuna ilgiden memnun musunuz?
Sakarya, İzmit, Kocaeli, Zonguldak, Antakya, Adana, Mersin, Ereğli, Diyarbakır, İskenderun, Urfa, Gaziantep. Çok memnunuz ilgiden, biletler hızla tükeniyor.
Ne kadar sürede oyunu hazırladınız? Hangi rolde oynuyorsunuz, oyun hakkında biraz ipucu verir misiniz?
Onur öneriyle geldiğinde oyun henüz belli değildi, oyunu seçmemiz bir ayımızı aldı. Neil Simon’ın “The Star Spangled Girl” oyununu ülkemize adapte ettik. Hazırlıklarımız 3 ay sürdü, “Aşk Kokusu” üç kişinin başından geçen bir aşk hikayesi, eğlendirici bir komedi. Oyunda İlker rolünde oynuyorum. İlker, arkadaşının yazdığı dizi senaryolarını pazarlayan, biraz üç kağıtçı ve yalancı birisi.

Eğitiminizi yurtdışında almışsınız, niçin yurtdışını tercih etmiştiniz? Neler yaptınız eğitiminiz sürecince?
Yurtdışında okumam ailemin fikriydi, ilk başta sanat tasarım hazırlık okumaya başladım Londra’da ama meslek konusunda kararsızlıklarım vardı. Ardından Londra’da Ali Nur Dedeoğlu’yla tanıştım ve kendisine asistanlık yaptım. Pinewood stüdyo hayatımda ilk girdiğim stüdyo oldu, ilk iş günümde Uma Thurman, Sean Connery ile tanıştım. Dolayısıyla çok ateşli bir başlangıç yapmış oldum, sonrasında da set tozunu yutunca bir daha vazgeçmek kolay olmadı. London Film Okulu’na yazıldım sanat yönetmenliği okurken sonunda oyuncu olmaya karar vererek Santa Monica’da 5 yıl tiyatro okudum.

Türkiye’ye dönmeye ne zaman karar verdiniz, neler yaptınız döndükten sonra?
Burasının seçenekleri, fırsatları daha zengin geldi bana. Çok ani bir karar verdim dönmek için. Kardeşimle birlikte ortak bir çizgi film şirketi kurduk, altı yıl boyunca birlikte çalıştık. Bunlarla uğraşırken birden oyunculuk geldi. Ulak filmi’nin setine Yetkin Dikinciler’in at dublörü olarak gittim. Sonra bir anda dublörken Çağan Irmak, ulak rolünü teklif etti. O set tecrübesi müthiş bir şeydi. Ardından Çağan Irmak “Issız Adam” filminde oynamamı teklif etti. Issız Adam’ı Romantik Komedi filmi, Adanalı, Asi, Kış Masalı dizileri izledi.

Şimdiye kadar içinde en çok yer almaktan keyif aldığınız proje hangisi oldu?
“Ulak”, dönem filmi olması, mesaim müsaade ettiği için seti çok fazla gözlemleme fırsatımın olması, proje olarak da her şeyin başladığı özel bir projedir benim için.

Son zamanlarda bir haftanız nasıl geçiyor?

Sabahları ve akşamları köpek gezdiririm. Eğer gün içinde toplantılarım yoksa mutlaka at binmeye giderim, haftanın 4 yada 5 günü. Senarist olmak, hikaye anlatmak istiyorum. Senaryo çalışmalarıma devam ediyorum. Akşamları senaryo yazarım, evde çok vakit geçiririm, yemek falan yaparım, kafa dinlemek için gitar çalarım arada bir.

Senaryo çalışmalarınız nasıl gidiyor? Ne tarz hikayeler yazmayı seviyorsunuz?

Bir hikayenin öğelerini yerleştirmek, karakterlerin ve hikayenin gelişimini akışını bir araya getirmek çok haz veriyor bana. Eski dönem avantur, aksiyon yazmaktan keyif alıyorum.

Adanalı, Asi, Kış Masalı dizilerinde de oynadığınız, dizi oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?

Oyunculuk halkın gözü önünde olduğumuz için sosyal olarak bir sorumluluk yüklüyor. Diziden de çok keyif alıyorum ama çok uzun mesailerde çalışılıyor. Dizilerde gerçekten çok büyük mesai, yorgunluk baskısı var. İster tiyatro, film veya dizi oyuncuların üstünde hep psikolojik bir yük var, dizide bunlardan ziyade fiziksel yorgunluk ve uyku bozukluğu yaşanıyor.

Birlikte çalışmayı çok istediğiniz yönetmenler var mı?
Ridley Scott çok sevdiğim ve bana çok ilham vermiş bir yönetmen. Ridley Scott’la bir dönem filminde çalışmayı çok isterim, bakkal çırağı rolü verse oynarım.

Oyuncu olmasaydınız, hangi mesleği yapıyor olurdunuz?
At yetiştiriciliği, marangozluk olabilir, çevre düzenleme gibi işlerle ilgilenmek isteyebilirdim.

Yorumlar